Geçenlerde bir müşterim Tokyo’da konuğumuz oldu. Japonya’da geçirdiğim uzun bir süre sonunda bir yabancıyı, ilk kez bir “iş ortağı” olarak ağırladım. Bu bir kaç günlük ağırlama sürecinde de Japonya ile iş yapmaya çalışan bir yabancı için nelerin garip olduğunu, nelerin bilinmesi gerektiğini ufaktan gözlemleme şansım oldu.
Nedir Japonlarla İş Yapmak İçin Gerekenler?
Bir yabancı için Japonya, kültür, yaşam, anlayış ve uygulama gibi birden çok farklılığı barındıran, yazılı olmayan kuralların cirit attığı bir gezegen. İş alanında, profesyonel anlamda, yayılmış, kanıtlanmış ve kanıksanmış bazı temel kurallar var. Çoğu yerel, çoğu çok yıllardır süregelen… Bu kuralları bilmek ve kurallara el verdiğince riayet etmek, iş yaşantısında başarıya giden kısa yolları da aralıyor çoğu yabancıya…
Grup üyesi olmak: “Önce şirket, önce birlik! Ondan çok sonra birey…” anlayışı. Bir çok Batılı için bireysellik ve kişisel başarı bir hedef, birikimken; bu Japon şirketlerinde pek görülmeyen ve hatta hoş da görülmeyen bir durum. Bir organizasyonda çakıl taşı olmak, kilometre taşı olmaktan daha makbul.
Özverili olmak: Önce şirket dedik ya, burada da şirket için özveride bulunmak, az tatil yapmak, mesaiye kalmak, çok çalışmak, adanmışlık ön planda. “Harç bitti, yapı paydos!” pek hoş değil… Gel gör ki, verimsiz uzun saatler şirkette pineklemek de pek hoş değil.
Dakik ve sadık olmak: İşin içeriği ne kadar önemsiz de olsa, verilen söze, plana, saate sadık olmak her şeyden önemli. İşe geç kalmaktansa, önceden gidip kapıda kalmak, ama ille de geç kalmamak…
Saygı ve nezaket: Durum her ne olursa olsun, iş ilişkisi içinde karşılıklı saygı maskelerine bürünmek. Mahkemelik de olunsa ‘Bay – Bayan’ demekten kaçınmamak… İş için ne kadar hır gür de çıkarsanız, karşınızdakine nezaketi hiç değilse o “yalancı” gülümsemeyi yapabilmek önemli olan.
İsimler, isimlikler ve beraberinde gelenler: Bir iş görüşmesine bir şirket gider, o ismi taşıyan bir de isim… Şirketinizi beraberinizde götürdüğünüzü unutmayın. Hatırı sayılır bir intiba için kaldığınız otelden, giydiğiniz takım elbisenizden, isimliklerinizden, mendilinizden, çantanızdan hemen her nesnenin kalitesi ve uyumundan değerlendirileceksiniz. Siz ve üstünüzdekiler iyi olabilir ama yanınızdakilerin huyu, havanın durumu bile intiba oyununda etken. Siz siz olun bir Japon ile asla koyu renk takım elbiseniz olmadan, kartvizitiniz, elinizde çam sakızı çoban armağanı bir hediye olmadan buluşmayın. Ha keza iş için gidilen bir yere, iş ile ilintisi olmayan birini getirmeyin.
Geceler, uzun geceler: Uzun iş toplantılarına tıkılıp kalmayı, uzun saatler karar alınamayışına hazır olmayı unutmayın. Bunlar bittiğinde de işinizin bittiğini sanmayın. Karşılıklı elde edilen bir başarı varsa, ortaklık adımları atılmışsa o günün bir kutlama, tebrik yemeğiyle, ardından bir duble de “cilasıyla” geçeceğini bilin. Ama bütün bunları, yaptıktan, kutladıktan sonra unutun! Kutlama ertesi, önceki gece beraber salya sümük dağıttığınız Japondan en ufak bir sıcaklık, yakınlık, selam alamadığınızda bir sorun olduğunu sanmayın. Aynı amca ile içmece sonrası karşılaştığınızda “o gecenin bir hata olduğunu, yaşanmamış olması gerektiğini” yüzünden okursanız şaşırmayın.
Gülen yüzler ve gelecek hayalleri: İşiniz bittiğinde teyit etmeden, olurunu resmen doğrulamadan, yazılı metne dökmeden kesinlikle işinizin bittiğiniz sanmyın… Kendinizce her şeyi dört dörtlük yaptık, oldu bu iş, gülerek ayrılıyoruz diyerek işiniz oldu sanrısına kapılmayın! İşinizi sağlama alın.
Son olarak da sabırlı olun. İş görüşmesine kendi dilinizi Japonca’ya eksiksiz çevirebilecek, insandan ve Japonlardan anlayan bir çevirmen bulundurun. Japonların kendi aralarında ‘dedikodu’ boyutlarını zorlayan konuşmalarını duyup, anlayabilecek biri ‘içeriden kritik bilgi’ sağlayabilir.
Gözünüzü açık tutun…
Pingback: 10 Yılın Ardından – Bölüm 3: Uğruna Feda Edilenler | ...S.a.S...
Pingback: 10 Yılın Ardından – Bölüm 2: Japonya Ne Öğretti? | ...S.a.S...
Pingback: Japonya Gezi Rehberi – 2013 Sürümü | ...S.a.S...
Reblogged this on Dört Mevsim and commented:
Semih Sunkar’dan güzel bir yazı daha. Japonlar’la görüşmeden önce bir okuyun.
Ayrıca Japon iş toplantılarına girerken bilinmesi gerek 10 şey için de burayı tıklayın–> http://wp.me/P1l5uC-tW
LikeLike